Hayatının Amacı
Hayatının
bir amacı var, yoksa bile olmalı ve bunu sen belirlemelisin. Din değil, bir
hocan değil, bir başkası değil, bu amacı sen belirlemiş olmalısın. Hayat
amacını belirlemek ise kimine göre çok zor kimine göre çok kolay olur. Zor
gelenler daha önce uçuk hayal kurmayanlar olur genellikle. Uçuk kaçık hayallere
dalıp bu hayallerden birini amaç edinmekte bir seçenek. Günümüz bunu başaran
örneklerle dolu. Hatta benim favorim bu konuda Elon Musk. Yani ilk aşamada
yapman gereken en önemli şey hayal kurmak.
Bu hayal belki
Mars’a ilk ayak basan kişi olmak olur. Belki bir ülkeye cumhurbaşkanı olmak
olur. Belki Arnoldun yaptığı gibi dünyanın en kaslı insanı olmak olur,
hayallerin sınırı olmaz. Bunu başarabilmek tüm yolun başlangıcı olacak ve
başlamak bitirmenin yarısıdır. Hayat amacını belirledikten sonra bu amaca nasıl
yürüyeceğini düşünmen lazım, hemde baya etraflıca detaylara düşe takıla her
şeyiyle düşünmen lazım. Bu amaca giderken senin işine yarayacak yetenekler
nedir bunları bilmen lazım. Buraya kadar her şey kolay değil mi? Hayat
amacımızı belirledik, ihtiyacımız olan şeyleri düşündük buraya kadar her şeyi
mental olarak hallettik. Evet, şimdi işin esas kısmı başlıyor. Her iş için ona
ait bazı bilgileri ve ustalıkları kazanmanız gerekir ya, bir aşçıysanız yemeğe
hangi sosu nasıl hazırlayacağınız veya bir mühendisseniz hangi iş için ne tür
bir program kullanacağınızı öğrenmeniz gerekir ya. İşte hayat amacınıza
ulaşırken de belli başlı yetenekleri edinmeniz gerekir ki bunlar sizi hayatın
her alanında daha öne çıkartacak yeteneklerdir. Nedir bu yetenekler bi bakalım:
- Zaman Yönetimi
- İnsan Yönetimi ve Empati
- Disiplin (Kendini Yönetme)
Bu üçü aslında
çok basittir. Zaman yönetimi için ne mi yapmalı, her gün telefonuna 2 saat
ayırarak başla, bunu takip etmeni sağlayan bazı uygulamalar var onları
kullanabilirsin (düşündüğün kadar basit olmayacak). Empati kurmak için ne mi
yapman lazım, aslında bunun için bir sürü kitap okuman gerekli ancak şu metot
senin şimdilik işini görür, bu başıma gelseydi (senin anana bacına yapsalar?) hoş
olur muydu? Peki ya disiplin? Yapman gerekeni yap yeterli.
Sabahları
canın yataktan çıkmak istemediğinde, hemen şöyle düşün:"Bir insanın
görevini yerine getirmek için kalkıyorum.Bunu yapmak için için doğdum, bu
dünyaya bunun için getirildim, peki ama neden yakınıyorum öyleyse ? Yataktan
çıkmayıp yorganı başıma çekmek için mi yaratıldım yoksa?
Bunu her gün
ufak ufak yaparak büyük hedeflere ulaşacaksın. İnandırıcı gelmediyse senin için
şöyle bir hesap yapalım hatta, günde 8 saatini boş işlerle mi geçiriyorsun?
Bunu 5 saate indir ve her gün 3 saat fazla çalıştığını varsay. Bu 3 saat sana aylık
90 saat olarak geri dönecek ki bu da 8 saatten hesaplarsak 11 iş günü eder. Eğer
iyi bir işin varsa muhtemelen günlüğü 200 liradan aşağı almıyorsundur o yüzden
sana her ay 2200 Türk Lirasını her gün 3 saat ayırarak kazanmış olursun. Bu
sadece basit bir hesap, eğer aklını daha iyi kullanırsan kazanabileceğin
şeylerin bir sınırı yok. İnsanoğlu bu potansiyeli her zaman deniyor, her zaman
bir yerlerde çılgınca iş peşinde koşan adamları görebilir duyabilir araştırabilirsin.
Yukarda favorim olduğundan bahsettiğim Elon Musk, muhtemelen bu adamı ve çılgın
hedeflerini siz de biliyorsunuzdur. SpaceXi kurması Marsı hedef alması, elektrikli
arabalarla devrim yaratması vs. vs. peki tüm bu çılgınca şeyleri 9 5 çalışarak
mı yaptı sanıyorsunuz? Uzaktan yakından alakası yok. Bu adam kendi başına her
hafta 100 saatten fazla çalıştı*, çalışanlarını da kendisine ayak uydurması için
motive etti, onlara vizyon aşıladı ve bir kere bile sikerim lan hayat mı bu
diyip çekilmedi. Zamanı yönetti, insanları yönetti ve en önemlisi pes etmedi, kendisini yönetebildi.
İnsan
Yenilmek İçin Yaratılmadı. Âdemoğlu Mahvolur Ama Yenilmez.
Lafımı toparlayayım.
Hayatınıza bir amaç koymuşsanız buna ulaşmak için her gün götünüzü yırtmayı göze
almışsınız demektir. Pes edersen diğer herkes gibi olursun. Kendini toparla ve
yapman gerekeni yap. Ben bir yazar değilim veya hayatımın bir bölümünde
yazarlık gazetecilik benzeri bir şey de hedeflemiyorum o yüzden düşüncelerimi
aktarabildiysem ne mutlu bana. Umarım yazı yazmaya yönelik hedefleri olan blog
sahibi dostlarımın işine yarar bu yazdıklarım. Ernest Hemingway’den bir demeçle
sözlerimi bitireyim.
Burada
kazanırsak her yerde kazanırız. Dünya iyi bir yer, savaşmaya değer, bende
ayrılmayı hiç istemiyorum.


Yorumlar
Yorum Gönder