Tüm İhtiyaçlarımızın Farkında Mıyız?

İhtiyacımız olduğunu düşündüğümüz bir sürü şey var. Bunların çoğu maddi ihtiyaçlar ve elde ettikten bir süre sonra çok da matah olmadığını fark ettiğimiz “ihtiyacımsı”lar bana göre. Aslında bu maddi varlıklara ihtiyacımız yok, yeni bir şeylere sahip olma isteğimizi ihtiyaç kelimesinin altında kamufle edip hızlı zevkler peşinde koşuyoruz çoğu zaman, paramızı harcayıp satın alıp sonrasında pişman olduğumuz veya bir köşeye atıp kullanmadığımız teknolojik aletler, kıyafetler illaki hepimizin vardır, ben kaç kere sepete bir sürü ürün ekleyip son anda “Ne yapıyorum ben ya?” diyip sayfayı kapattım hatırlamıyorum cidden. Boşa bir sürü ürün almaktan son anda kurtuluyorum genelde. 


Bugünkü konu maddi ihtiyaçlar değil. Gidin istediğiniz ürünü alın özgürsünüz beni ilgilendirmiyor. Gerçek anlamda ihtiyaç duyduğumuz ve bunun farkında olmadığımız, parayla satın alınamayan ihtiyaçlardan bahsetmek istiyorum. En önemlisi sıkı bir dost bence. Kafa yapınızın uyuştuğu ve çıkar ilişkisinden ziyade fedakarlıkların önde olduğu bir arkadaşlık ilişkisine sağlıklı her insanın ihtiyacı var. Ama bunun farkında olmayabiliyoruz. Kendi dertlerimizde yüzerken, e ticaret sitesinin birine girip sepeti doldurmak belki bize sıkıntılarımızı dostumuza anlatmaktan daha kolay geliyor, belki dostumuz olmadığı için, belki bizi dinleyeceğini düşünmediğimiz için (dost değildir o değiştirin onu), veya türlü başka sebeplerden işte.


Dostluk bağları, hayatın en kıymetli hazinelerinden biri. İyi bir dost, yaşamın iniş çıkışlarında bize destek ve yoldaş olur, içsel gücümüzü canlandırır ve gülümsememizi sağlar. Gerçekten gülümsediğinizin farkına varırsınız. Birlikte geçirdiğimiz anlar, zamanla büyüyen ve güçlenen bağlar oluşturur. Bu bağlar git gide güçlenir ve beraber yaşanmışlıklar arttıkça kopması zorlaşır. 


Maddi ihtiyaçlar yaşımıza, bulunduğumuz ortama bağlı olup gelip geçiciyken, samimi dostluklar kalıcıdır. Onlarla birlikteyken, bazen yaşamın derin anlamını daha iyi kavrar ve hayata daha anlamlı bir şekilde bağlanırız, bazen de her şeyi birlikte boş verir, feleğin çarkına çomağı beraber sokarız. Birlikte güldüğümüzde, birlikte ağladığımızda, dostlukların değeri daha da anlamlı hale gelir. 


Duygular bir anıyı, olayı, kişiyi hafızada kalıcı yapmanın en etkili araçlarından biridir. En etkili rüyalar aklımızdan kolay kolay çıkmazlar ve bir düşünün, bu rüyalarımız bize mutlaka korku, üzüntü, mutluluk gibi duygulardan birini yoğun bir şekilde yaşatmıştır. Gerçekten samimi arkadaşlarımızlayken, hiçbir şey yapmasak bile duygu yüklü oluruz, içimize bir gülme gelir, bir mutluluk gelir onunla beraber olduğumuz için. Üzüntülü durumlar olduğunda da derinden yaşar, birbirimizin sevincini paylaştığımız gibi acısını da paylaşırız. Tüm bu duygular bağımızı daha da kuvvetlendirir.




Bu yüzden, gerçek ihtiyacımız olan şey maddiyatla elde edemeyeceğimiz varlıklardır. Dostluklar bunlardan sadece biri, benim “Bu arkadaşlığa ihtiyacım varmış ya!” aydınlanmasını yaşadıktan sonra fark ettiğim gerçek ihtiyaçlardan birisi. Örneğin bir diğeri sorumluluk almak olabilir. Hiç bir sorumluluk alıp başarıyla yerine getirdikten sonra gelen tatminliği Amazon’dan aldığımız yeni bir ürünü satın almakla bir tutabilir miyiz? Bunun gibi örnekler artırılabilir.


Evrenin yaşını göze aldığımızda bir “an” kadar bile kısa olmayan ömrümüzü daha anlamlı ve değerli kılmanın belki bir amacı yok gibi gelecek ama, bu dünyaya o kadar düşük olasılığın içinden seçilip de bir kere geldiysek bu ömrü hakkını vererek gerçekten yaşamaya değer.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tespit Mizahları Bizi Neden Keyiflendirir?

5 Dizi Önerisi